20 Temmuz 2010 Salı

Yalnış Anlama

Anya'yı Konya anlamak kimi zaman güldürsede kimi zaman sinir krizine sokabilir. Aslında demek istemediğiniz şeyler önünüze getirilir ve siz öyle olmadığını ne kadar anlatmaya çalışsanızda bir kere karşınızdaki kişi yalnış anlamıştır. Hatta bu ileri boyutlara taşınır bazen öyle ki o raddeden sonra her söylediğiniz sorun olur her söylediğiniz karşı tarafa yalnış gelir yani ok yaydan çıkmıştır bir kere. Bu durumu toparlamak saatler bazende günler alabilir.

İş sizi yapmadığınız aklınızın ucundan bile geçmeyen şeylerle suçlamaya kadar da varabilir. İşte asıl tehlikede burada başlar. Çünkü karşınızdaki insan sevgiliniz olabilir. O zaman anlam yüklemeye çalışsanızda bulamazsınız. Bir iki şey aklınıza gelir ama onlara ihtimal bile vermek istemezsiniz çünkü onu seviyorsunuzdur kabullenmek istemezsiniz. Haa bu arada hiç belli olmaz belkide en başından siz yalnış anlamışsınızdır. Kim bilir!

19 Temmuz 2010 Pazartesi

Juan Pablo Pino "el mago" Galatasaray'da



"Juan Pablo Pino ile Prensip Anlaşmasına Varıldı

Galatasaray, geçtiğimiz sezon Fransa’nın AS Monaco takımında forma giyen Juan Pablo Pino ile prensip anlaşmasına varmıştır.

Kulübüyle ve kendisiyle prensip anlaşmasına varılan Juan Pablo Pino İstanbul’da gerçekleştirilecek sağlık kontrolünden sonra resmi sözleşme imzalayacaktır. "
Kaynak: http://www.galatasaray.org/

Keita'nın gidişine çok üzülenlerdenim bende. Koca sezonun hakkını veren takımdaki bir elin parmaklarını geçmiycek kişilerden biriydi. Belki çok agresif, belki biraz oyuncuydu ancak bu lig neler görmediki. Ellerin ayak sayıldığı, tekmelerin topa müdahele sayıldığı, futbolu güreş gibi gören oyuncuların olduğu ve en az Keita kadar oyuncu olan bir sürü futbolcu var bu ligde. Keita sadece Galatasaray'da diye göze batıyordu o kadar. Ancak olan oldu ve en azından zarara girmeden hatta kar sağlayarak Katar'a gitti.
Herkes Keita'nın yerini doldurabilecek seviyede birinin alınmasını bekliyordu haklı olarak. En sonunda da Pino Galatasaray'da. Tekniği iyi, süratli, yetenekli bir futbolcu. Fizik olarak bu lige ne kadar uyum göstereceğini zaman gösterecek. Sürekli bir çıkış ve patlama yapması beklenen biri ve bu patlamayı burada yapabilir mi bilmiyorum ancak inşallah takıma çok yararlı olur. Hayırlısı olsun hoşgeldin "el mago"

Harry Kewell Galatasaray'da Kaldı


"Profesyonel futbolcumuz Harry Kewell ile sözleşmesini bir yıl daha uzatmak üzere prensip anlaşmasına varılmıştır. Avustralyalı oyuncumuz, yapılacak sağlık kontrolünün ardından resmi sözleşmeye imza atacaktır. Kewell'ın sağlık kontrolü ve imza töreni hakkında gerekli bilgilendirme daha sonra yapılacaktır."
Ne zamandır gidiyor kalıyor tartışmaları sürüyordu ve mutlu sona nihayet ulaşıldı. Takımda kalmasını en çok istediğim kişi Kewell'dı. Gerek profesyonelliği, gerek saha içindeki duruşu ve futbol zekasıyla hayranı olduğum Kewell sonunda imzayı atacak. Belki yine sakatlıklarla boğuşabilir ancak oynadığı her maç Galatasaray için kardır. Bana kalırsa takımdaki varlığı bile yeter. Bu tip oyunculara her takımın ihtiyacı olduğu kanaatindeyim. Hayırlısı olsun.

16 Temmuz 2010 Cuma

Mesaj Çılgınlığı

Hatırlıyorumda eskiden ayda 100 sms hakkımız vardı ve bu yüzden "böyle soygunculuk olmaz", "ne kadar az hiç yetmiyor" gibi söylemlerin içinde bulunurduk. Daha sonra ayda 5000 SMS'ler çıktı rahat rahat mesajlaşabiliyorduk. Zaten 5000 SMS'i bitirmenin de imkanı yok gibi görünüyordu. Ancak gözden bir noktayı kaçırdık: mesajlaşmaktan hiç bıkmayan saniyede 2 mesaj gönderebilen kız arkadaşlarımızı. :) Hal böyleyken 5000 SMS'i bitirmek hiçte zor olmamaya başladı. Ancak bir türlü bunun erkeklerde yol açtığı psikolojik sorunları kız arkadaşlarımıza izah edememenin sıkıntısını hep yaşadık. İzah etmeye çalıştığımızda aldığımız tek cevap: "Benden mi sıkıldın." oldu. Halbuki olay bu değil biz bu kadar çok mesajlaşmayı sevmiyoruz sizden sıkılıp sıkılmamamızla bir ilgisi yok. Sizden sıkılsak bu duruma bu kadar katlanmayız zaten. Ancak bunu izah etmenin bir yolu yok sanırım.

Baya bir dolmuş olduğumun farkındayım ama benim gibi olanların varlığını biliyorum yalnız olmadığımı biliyorum en azından bu beni rahatlatıyor. :) Hatta kim çıkardı bu 5000 SMS olayını diyenleri duyar gibiyim. Sanırım en iyi kaçış yolu uyumak (tabiki sözde :D ).